top of page
  • YEŞİM GÜNAY

Debbağ


Hece yayınlarından çıkan Debbağ, yazarı için bir ilk kitap değil. Edebiyat öğretmeni Birgül Yangın Aslanoğlu 2012 senesinde kitaplaştırdığı yüksek lisans tezi ve seneler içinde kaleme aldığı üç farklı alandaki eserinin ardından, Eylül 2022’de çıkan öykü kitabı, kendisinin beşinci yapıtı oluyor. Birkaç ay evvel yayımlanan bir öykü kitabı için hakkında yazılan en çok yazıya da sahip yazarımız.


Birgül Y. A. edebiyatla meşguliyete tesadüfler vesilesiyle değil, küçük yaşta kitap okuyarak ve hikâyeler yazarak başlar. Konuya ilgisi o kadar yoğundur ki üniversitede Türk Dili ve Edebiyatına yönelir, eğitimini Halk Edebiyatı dalında yüksek lisans yaparak tamamlar. Kendisine yakıştırılan ‘Folklorik ve Kültür Edebiyatçısı,’ tanımlaması bu sebeptendir. Oysa edebiyat edebiyattır ve evrenseldir; edebiyatın sınır tanımadığını Aslanoğlu da bilir. Bir söyleşisinde yazar olmadığını, kendisi için yazdığını ifade ederken, edebiyat başlığı altında sınıflandırmaların dışında tutulmak istediğini, hiçbir yere aidiyet duymadığını anlarız.


Öykü yazmak ne kadar zorsa, öykü okuyucusu da yazarını o kadar zorlar. Okuyucu seçicidir. Okuduğu satırlarda duygularını, iradesini bulamazsa hikâyeden uzaklaşır. Aslanoğlu da iyi bir okuyucu olduğundan bunun bilincindedir ve ilk altı öyküsünde ustaca okuyucusunun zihnine girer. Eserin ilk altı öyküsü ortak korkuları, kuşkuları hatta sırları pekiştiren hikâyelerle süslü. Toplumu toplum yapan ortak bellek iyi kullanılmış; gerçek derinin kokusu, Türkan Şoray’ın kirpiği, Cüneyt Arkın’ın hayır deyişi, Sadri Alışık’ın selamı, Clint Eastwood’un yüz mimikleri, Zeki Müren’in cüssesi okuyucu olarak hepimizin zihninde.


İkinci altı öyküdeyse Aslanoğlu birden üslup değiştiriyor; okumak edilgendir, diyor okuyucusuna. Hatta yedinci öyküsünde cömertçe zihin kapılarını açıyor ve kendi kendisiyle tartışıyor. Didaktik satırlarını kendisiyle konuşmasının içine yedirse de okuyucusunun yabancılaşmasına engel olamıyor. Unutmayalım Debbağ, yazarımızın beşinci kitabı ve eserin ikinci altı öyküsü ilk altı öyküye kıyasla anlatımıyla ve akışıyla farklı.


Adını eserin ilk öyküsünden alan Debbağ öykü kitabının olmazsa olmazı, her öyküsünün başındaki alıntıları. Sanal ortam fenomenlerinin kullandığı bir emoji cümle içindeki bir duygu için ne kadar gerekliyse, on iki öykünün başındaki alıntılar da yazarımızın öyküleri için o kadar önemli. Sanki yazar olarak kendini özgür kılarken, eğitimci kimliğini okuyucusunu yönlendirmek için kullanıyor. Öyle ki; size, falancanın şu eserinden bir alıntı okuyacağım, ardından da o alıntının şemsiyesinde yazdığım bir öykümü. Ne yalan söyleyeyim ben de her alıntının ardından kendi öykümü kurmaya kalktım.


Madem alıntılar Aslanoğlu için önemli, Fuzuli’nin “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil,” sözüyle, beşinci öykünün zamanına takılmak isterim. Şöyle ki; beşinci öykü, günümüzün en az sekiz yıl sonrasında kaleme alınmış. Öyle olması neyi değiştirir; nasıl olsa öyküler birbirinden bağımsız. Ama iyi bir öykü okuyucusu o satırlara edilgen kalamaz.


Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır,” diyen Yunus Emre’nin, Birgül Y. Aslanoğlu’nun kalbinde olduğundan eminim. Edebiyat serüveninde bir takipçi daha kazandın Birgül Yangın Aslanoğlu; okuyucun daim olsun.


Debbağ

Birgül Yangın Aslanoğlu

Hece Yayınları

2023, 80 sf.


Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page