Güldeste

Yıllarca Sirkaflar Müdürlüğü, Desiseler Dekanlığı yapmış olan Samet Macit Sızar, asıl ihtirası olan nazım alanında dışarıda bırakıldığını görünce çılgına döndü.

Payitahta uğradıkça birlikte duziko devirdikleri ünlü piyes yazarı Atila Piramitçi, son derece iddialı, kalın mı kalın bir güldeste hazırlamış ne ki Samet Macit' i eserine katmamıştı.

Piramitçi o sırada çok ünlü bir dergide Sinop' ta yaşayan kör bir şiirciyle yazışıyordu. Bu şiirci Samet Macit Hoca' nın halaoğluydu. Hoca, kuzenindeki defektin, yanında bir de enstrüman oldu mu, ilgiyi nasıl artırdığına birkaç kez tanık olmuştu daha önce. Piramitçi' yse yaratıcılığının karşılığını alamaz olmuştu. Biyografisinde ses aktörü, rejisör, sahne sanatları okutmanı falan da yazılıydı ama asıl işi dolaşmanlıktı. Ülkenin her yerinde kültür müdürlüklerinin misafiri olarak dinletiler düzenleyip geçimini iyi kötü oralardan sağlıyordu.

Macit Sızar, salise kaybetmeden, Haniköy İlçesi Mahalli İdaresiyle temasa geçti. Yerel yönetimin imkanlarıyla yaygarası bol bir imza, tanıtım ve satış etkinliği için karar aldırdı. Kampüsteki aveneyi de teyakkuza geçirdi.

Samet Macit, halaoğlu Ruşen Kebir ve piyeslerinin kitaplarını da getirmiş olan Piramitçi, uçak - otel - kebap - rakı tarzındaki bonuslu bir pakete yaslanarak üç gün üç gece kitap imzaladılar.

Samet Macit Hoca' yı almadığı güldeste' nin satışı Piramitçi' nin yüzünü öylesine güldürdü ki, dalgınlığı, ihmalkarlığı için defalarca özür dileyip ikinci baskıda bu vahim yanlışı düzelteceğine söz vererek ayrıldı.